24 Kasım 2009 Salı

İnsan Kaç Kere Aşık Olur?

Bitanem

Ayrı kaldığımız onca zaman boyunca bir an bile aklımdan çıkmadın. Seni öyle özledim ki, aklımda hep sen varsın, kokun burnumdan gitmiyor, nereye baksam hayalini görüyorum.

Tanıştığımız o günü hatırlıyorum da. Nasıl da sıkıcı, saçma bir gündü. Hep gittiğim o kafede, hep yanımda olan Ceren, hep içtiğimiz o çay ve ben nasıl da bunalmıştık. Çay, Ceren ve ben hayatımızın sıradanlığını tartışırken, “Fakat bu koku?” dememe sebebiyet veren “Sen” geçtin yanımızdan. İlk görüşte aşk değil, ilk koklayışla başlayan bir tutkuydu benimkisi.

Gözlerimi senden alamadığım gibi, istisnasız her rüzgar esişinde yüzüme vuran o kokun cezbetmişti beni. Her ne kadar başka konulardan bahsetsek de zihnim seninle meşguldü. Ne yapıp edip tanışmalıydım seninle. Ceren’in de destekleyici tavırları ile biraz daha kendime güvenmeye başlamıştım. Sonuçta ne kaybedecektim ki? Şansımı bir kez olsun denemek istedim. Ceren bu konuda benden daha tecrübeliydi. Ne yapmam gerektiğini, nasıl davranırsam daha kesin ve etkili bir sonuç elde edebileceğimi kısaca anlattı bana. İyi ki yanımdaydı. Çünkü yalnızca çay ve ben olsaydık buna asla cesaret edemezdim.

Sonra yavaşça yaklaştım sana. İşte, beraberdik. İlk anda biraz tedirgin olmadım değil. Konuşamadım, çekindim. Boğazımdaki o düğümlenme, yerini hafif bir baş dönmesine bırakınca anladım ki bu karşı konulamaz bir aşktı.

Bir anda nasıl bu derece etkilediğine anlam veremiyordum ama seninle baş başa kalmak, biraz daha fazla zaman geçirmek için fırsat kolluyordum elimde olmadan. Ceren hep tuvalete gitsin istiyordum. Ya da telefonu çalsın ya da bir şey olsun işte. Bu yüzden onun sohbetimize dahil olma çabalarının önünü tıkıyordum sürekli. Sen ise tüm kibarlığınla ara sıra ona da cevap vermeye çalışıyordun.

Ceren bizi çok yakıştırmıştı, gözlerinden anlamıştım. Bu konudaki bencilliğime de hak veriyor gibiydi. Böylesi bir heyecanı ilk defa yaşadığımı biliyordu. "Ah hınzır!" dercesine bana çevirdiği o hüzünlü bakışlarının altından “Sonunda aradığını buldu.” manasını okuyabiliyordum.

Tanışmamızı takiben hemen her gün buluşmuştuk seninle. Bütün bir yaz, sen ve ben! Ne muhteşemdi! Ceren’i de kabul etmiştik aramıza. Çok geçmeden Melike’yle de tanıştın. Onu da sevdin hemen. Arkadaşlarımla iyi geçiniyor olman beni nasıl mutlu ediyordu anlatamam.

Beni gören artık yanımda seni de arar olmuştu. Bu dönemde çok iyi tanımıştım seni. Bilmediğim bir sürü halini öğrenmiştim. Rahatsız olduğunu bildiğim hatalarımı yapmamaya çalışmıştım. Tabi her ilişkide yaşanan küçük problemler bizde de oluyordu. Bazen hoyratça davranıp canını yaktım, bazen tüm vicdansızlığımla tükettim iyi niyetini. Buna rağmen bırakmadın beni.

Şimdi düşünüyorum da, bir tek sen bırakmamışsın aslında.

Çok özledim… Biliyorum sen de beni görmek istiyorsun bir an önce.
Ama merak etme. Elbet bitecek bu grip denen illet.

O zaman çekeceğim seni içime doyasıya.

Bitanem, Nargilem!



0 Maruzatım olacak:

Template by:
Free Blog Templates