31 Mayıs 2012 Perşembe

Terzi Kendi Dikiğini Sökemez

Bazen diyorum "Ne işim var benim burda?" Sabahları küfür ederek uyanıyorum. İstediğim buydu belki de bilmiyorum ama bu olmamalıydı. Böyle olmamalıydı. 

İnsan potansiyelinin farkında olmalı evet ama fazlasıyla farkında olunca halinden memnun olmuyor. Bazı şeyler yetmiyor. Bazı şeyler fazla geliyor. Ne bileyim. 

Burayı seviyorum. Evimi seviyorum. Gecenin 2sinde dondurma almaya gitmeyi seviyorum. Arkadaşım çağırdığında kapıyı çekip çıkmayı seviyorum. "Sana geliyorum" dediğinde biri, "Gel evdeyim" diyebilmeyi seviyorum. Bir yanım yalnız, bir yanım mutsuz olsa da seviyorum. 

Cesaretsizliğim yine son hızıyla devam ediyor ama bi yandan da biliyorum artık yere sağlam adımlarla bastığımı. Bir yanım özlüyor bir yanım "Sus" diyor. Aklım bir yerde kalbim başka bir yerde. Belki ikisi de aynı yerde. Sadece söylemiyorum. 

Of hiç iyi değilim. 
Belki de iyiyimdir. Bilmiyorum. 

20 Mayıs 2012 Pazar

Mis's'understanding

"O öyle bi şey değildi." Tek diyebildiğim. 
O öyle değildi. 

11 Mayıs 2012 Cuma

Back To The Future

Mesela benim de kalbim çarpabiliyormuş. Mutsuzluktan başım ağrıyormuş aslında. Kahkaha atınca geçebiliyormuş zihninin içinde seyreden zonklama. Kansızlık yokmuş aslında bende. İsteyince tüm kanım yanaklarıma pompalanabiliyor ve yüksek dozda kızarmalarına neden olabiliyormuş. Midemde ara ara oluşan hareketlenme herhangi bir rahatsızlığın değil heyecanın belirtisiymiş. 

Ben yaşamaya başlıyormuşum yeniden. Nefes aldığımı hissediyormuşum. Artık gülüyormuşum ve bu bir rüya değilmiş, inanabiliyor musunuz? 

Template by:
Free Blog Templates