Derhal bitmesi gereken bazı şeyler var.
1) Başarısız amatör fotoğrafçılar. Tamam ben bu işin ehli değilim. Eleştirmek haddime değil belki. Ama göz var izan var. Lütfen. İki alakasız cismi yan yana koyup çektiğinizde, fotoğrafın renkleriyle falan oynadığınızda 'fotoğrafçı' hadi abartmayayım, 'amatör fotoğrafçı' olmayı beklemeyin. Ay bir de imza falan atıyorsunuz altına. Hayır fotoğrafı çekiyorsun, imzayı neden atıyorsun?
2) Romantik şairler. Şiirden anlamam evet ama şiir severim, okurum. Besleyici bir şey gerçekten. Sürekli geyik yapan, dalga geçen biri değilim ki. Dalga da geçmem aslında. Gerçekten komik bir şeye gülmenin nesi yanlış? Ha ne diyordum? Şiir okurum elbette. İhtiyacım oluyor böyle şeylere. Yalnız üç satır bir şey yazıp sonunu kafiyelendirdiğinizde o 'şiir' olmuyor. İnsan biraz derinlik arıyor. Biraz farklılık istiyor. Ne bileyim, "Gidelim artık buralardan/ Uçak geçer semalardan" dan fazlasını bekliyor. Böyle şeyleri ben de yazıyorum gördüğünüz gibi. Komik olmuyor mu? Bence oluyor.
3) Kendini açık sözlü sanan patavatsızlar. Açık sözlülükle patavatsızlık arasında ince bir çizgi var. Ağzına geleni rahatça söyleyebilmek açıklık değil ezikliktir bana göre. Söyleyeceklerini saygı sınırları çerçevesinde söyleyebilmek, kelime dağarcığının fazlalığıyla doğru orantılı ise, patavatsızlığı biraz da cehaletle özdeşleştirebiliriz. Nezaket diye bir şey var. (Oaa sinirlenmişim.)
Bak bir titreme geldi bana . Neyse şimdi gidiyorum. Sonra devamı gelir bunların. Ya da gelmez. Aa üstüme gelmeyin.
4 Maruzatım olacak:
romantik şairlerden var mı bildiğin canım? ben biliyorum bir tane sanki jsakjdasd
Aman uyuyan devi uyandırma hacım. :D
Okuduğu bölümün dünyanın en zor, yaptığı ödevi dünyanın en karmaşık ödevi, bütün hocaların taktığını söyleyen kişiler bitsin bence bir an önce.
Evet bak, bunu da ekleyeyim. :)
Yorum Gönder