27 Mart 2010 Cumartesi

Son

Bu sana ilk yazışım değil ama son olacak sanırım. Senin sona erdirmiş olman bende bittiği anlamına gelmiyor ama bitireceğim. Ayrılık sonrası ayakta kalan güçlü kadın imajı çizecek değilim. Ne kadar güçsüz olduğumu sen bilirsin. İçimde neler gizlediğimi. Aslında belki de onları bilecek kadar çok zaman geçirmedik beraber. Yine de öyle olduğuna inanmak istiyorum ben.

Bir yere yazmıştım sen gör diye. Güzel şeylerin hep çabuk bitmesi durumu. Öyleyim işte. O damla sakızı tadı hep damağımda kalsın diye çiğniyorum dandik sakızları. Tadı bittikçe yenisini atıyorum ağzıma. Yine de seninleyken olduğu gibi olmuyor.

Bitti dedin ya. Söylemesi ne kolay. Ben yazarken zorlanıyorum ama. Bitti. Acayip… Ne kolay başlamıştı her şey değil mi? Başlayacağını biliyorduk sanki. Biteceğinin de farkında olduğumuz gibi. Öyle kolay devam etmedi belki. Tükettik birdenbire elimizde olmadan. Yine de böyle bitmesin isterdim.

Senin unuttuğun, unutacağın her şeyi hafızamı zorlayarak da olsa hatırlayacağım ben. Zorlayarak diyorum çünkü hatırlama konusunda çok başarısızım ne yazık ki. Kırk yılda bir sigara içtiğimde, çikolatalı ıslak kek yaptığımda, sinemada bol tuzlu mısır yediğimde, metronun hastane tarafındaki kapısında beklediğimde, Sevinç pastanesinde birini beklettiğimde, 600 numaralı otobüse bindiğimde, “8 diye otobüs mü olur, çok saçma!” diye atarlandığımda, belki Supermassive Black Hole çaldığında falan işte… Hep aklıma gelir mi bilmem. Giderek azalacak ondan eminim de, yer etti bunlar bende bir şekilde.

Unutamam demiyorum. Unutmaya başladım bile bak. Bir kaç şey sayabildim gördün mü? Oysa daha çok şey yaşadık biz. Gelmiyor işte aklıma. Gelsin diye zorlamıyorum. Bitireceğim dedim çünkü en başta.

Parmaklarım ağır geliyor. Ne kolaydı yazması eskiden. Çıkıveriyordu kelimeler. Şimdi öyle mi ya? Değil. Sadece ‘şimdi’ yani ‘şu an’ için ‘değil’ diyeceğim ama. Bu olacak zorlandığım tek yazı söz veriyorum. Yazamazsam bırakırım çünkü ben. Bu kez bırakmıyorum işte. Saygımdan biraz. Sen bana güzel bir son vermedin ama ben öyle yapmayacağım.

İçimde kalan bir şey yok. Keşke söyleseydim, yapsaydım dediğim. Ya da tam tersi. Pişman da değilim. İyi ki oldu. İyi ki girdin hayatıma. Beni unutma, demeyeceğim. Unut. Unutulmaz biri olacak kadar yer etmedim sende biliyorum. Sadece ara sıra hatırla işte. Ne bileyim gülümsemem gelsin aklına bir tek.

Seni suçlamıyorum. Kızmıyorum sana. Üzülmüyorum da. “Bitti” dedin. “Bitsin” dedim. Bu kadar işte.

Gitmen gerekti, gidiyorsun.

2 Maruzatım olacak:

Peyton Sawyer dedi ki...

Her son yeni bir başlangıcın habercisidir.Bazen mutsuzluk,ara ara küçük mutluluklar yaşayıp kendini kandırmaktan iyidir...(Çok felsefik oldu,zaten sende biliyorsun ama bu böyleeeee:) )

Neredeyse Kafasız Nick dedi ki...

Şu yorumunun üstüne "Aşk kırıntısıyla doymaktansa, tek başıma aç kalırım bu hayatta" diyesim geldi.

Template by:
Free Blog Templates