28 Aralık 2009 Pazartesi

Söyleyecek Bir Şeyim Yok


Durdum sadece. Baktım. Ne tarafa baksam insan sürüsü. Hepsi konuşuyor. Anlatıyorlar durmadan. Bıkmadan bir şeyler söylüyorlar yanındakilere, karşısındakilere. Bazen uzağındakilere bile laf yetiştiriyorlar.

Bitmiyor söylemek istedikleri. Biri bitince yenisi başlıyor. O yenisi bir başkasının aklına bambaşka bir şey daha getiriyor. Bir süredir susmakta olan bir diğeri sıkılıyor. Katılıyor muhabbete.

Kimi okuldan şikayetçi. Derslerinden bahsediyor. Nasıl çalışmadığından, hangi dersten kaçtığından, hangi hocadan nefret ettiğinden.

Diğeri sevgilisini anlatıyor. Çok sevdiğini, ne kadar düşünceli olduğunu.

Bir başkası dün yediği yemeği beğenmediğini söylüyor.

Öbürü karnının ağrıdığından yakınıyor.

Anılarını anlatanlar var. Her duruma uygun, yaşanmış bir olayı, anında hatırlayıp etkileyici bir dille gözler önüne seriveriyorlar.

Bazısı yalan söylüyor. Yalanına inanıyor bilmeden.

Kimi sıçamadığından muzdarip, kimi sevişemiyor diye üzülüyor. Onunla dalga geçiyor çok sevişen bir diğeri. Sevemiyor belki ama içinde “sev” hecesinin geçtiği diğer durumda oldukça başarılı görüyor kendini.

Şarkı söylüyor şuradaki. Karşısında hayranlıkla dinleyen birisi var.

Birbirinden hoşlananlar var. Uzaktan bile fark ediliyor. İkisi de açılmak istiyor ama egolarına yediremiyolar. Bekliyorlar, kaybettikleri tek şey zaman oluyor.

Yeni tanışanlar var. Birbirlerini etkilemek için büyük çaba harcıyorlar. Hepsi olduklarından daha zeki, daha duyarlı, daha komik, daha sevecen, daha sempatik görünüyor.

Kavga ediyor iki kişi. Kendini tutamıyor küfür ediyor bir tanesi. Pişman oluyor. Diğeri ise kırılıyor. Belli etmiyor. Tam susuyor derken, henüz tartışmadıkları başka bir konuyu gündeme getiriyor. Tekrar yükseliyor sesleri.

Müzik, futbol, siyaset, sinema.. Hepsinin uzmanları burada. Biri yeni bir müzik akımı bulmuşçasına savunuyor bir grubu, nota nedir bilmezken. Diğeri desteklediği takımın kendi taktikleri olmadan şampiyon olamayacağından emin. Öteki ülkeyi kurtardı çoktan, madalya bekliyor. Yanındakinin eline kamera versen kült filmlerden birini çekmeye o saniye başlayacak.

Hepsi konuşuyor. Susmuyorlar. Ben sadece duruyorum. Bakıyorum.

Tüm o sesler gürültüden başka bir şey ifade etmiyor.

Duruyorum. Düşünüyorum. Susuyorum ama yazıyorum.



28 Aralık 2009

0 Maruzatım olacak:

Template by:
Free Blog Templates