8 Temmuz 2012 Pazar

Ben şarkıları dışımdan söylüyorum artık


İnsan aldığı nefesin hafiflediğini hissedebilir mi? Hissediyormuş resmen. Böyle, göğsüne sanki fazla kilolu bi babaanne oturuyormuş gibiyken eskiden, artık oturan neyse, hangi koca popolu insansa, (onu sen hayal et) kalkıp gidiveriyormuş birden.

Bazen bazı şeylerin yapılması gerektiğini bilirsin ama elin varmaz ya, beklersin. Öyle. Hani ne bileyim, gözünü karartmak istersin, yeri gelir, o an gelir karartıverirmişsin. Tutup atarmışsın koca popoluyu göğsünden.

Ben hep derdim, düştüysen seni biri kaldırmalıdır, diye. Öyle değilmiş. Sen kalktığında biri gelir tutarmış elinden. Sımsıkı hem de. Tutamasa bile tuttuğunu hissettirirmiş sana.  

Mesela gölge etmese başka ihsan istemeyeceğin duruma gelebilirmiş tependeki -senin bi zamanlar işe yaradığını düşündüğün- şemsiye. Çünkü o gidince güneşi görebileceğini anlarmışsın o andan sonra. Gözün acısa da, tenin yansa da bakmayı bilirmişsin güneşe. Çünkü aydınlanırmışsın beklemediğin bi anda. Pat diye bulutların arasından çıkıverirmiş mesela.

Ve hani güneşe bakınca gözlerin kısılır, yüzüne gülümsemeye benzeyen bir şey yerleşir ya, işte öyle bir şey. 

1 Maruzatım olacak:

bi tuhaf bişey dedi ki...

Eh, zamanı gelmişti artık. :)

Template by:
Free Blog Templates