11 Haziran 2011 Cumartesi

Belki de en zoru...

İstediğin zaman görüp, konuşmayı bırak artık istediğin zaman bile arayamadığın birini sevmektir.

Başkalarının onu görüp, onunla konuşabildiğini, ona dokunabildiğini, onun sesini duyduğunu, onunla beraber gülebildiğini bilmenin verdiği dayanılmazlıktır.

Bazen sadece vazgeçmek gerektiğinin farkında olmak ama vazgeçememektir.

Onun olmadığı bir geleceği gözünün önüne getirince, kendini bi başkasıyla yalnızca düşününce bile midenin bulanmasıdır.

Ve onun bi gün bi başkasıyla olabileceği düşüncesinin daha da fena olmasıdır.

Çünkü;

Bi başkasının onu sevebileceği fikri bile başının dönmesine neden olur.

Bi başkasının elini tutabileceğini düşününce nefesin daralır.

Yanında olması gerekirken çok uzakta olduğunu bilmek ve bunu asla kabul edememektir en zoru.

En fazla ihtiyacın olduğu anda ulaşamamaktır.

Bir gün hep seninle olacağı anı beklerken aslında hiç olmayacağını bilmektir.

Ve bunu asla kabul etmek istememektir.

9 Maruzatım olacak:

Peyton Sawyer dedi ki...

Allahım nasıl geçer bu acı,geçmezse nasıl baş edilir?:/

Neredeyse Kafasız Nick dedi ki...

Geçmiyor, başedilmiyor da. En kötüsü kimse anlamıyor.. :(

egemavisi dedi ki...

İnsan unutur. Bazı zamanlarda kurtarıcıdır bu eylem!

Neredeyse Kafasız Nick dedi ki...

Unutmayı istemek gerek belki de önce.. :(

egemavisi dedi ki...

Ya da bir başkasının unutturmasını beklemek.

gozzd dedi ki...

bazen öyle şeyler yazıyorsun ki.. çok fena.

Neredeyse Kafasız Nick dedi ki...

İsteyerek yapmıyorum. :(

gozzd dedi ki...

yo yo gerçekten şahane yazıların var =) daha önce de belirtmiştim.Herkes yazamaz,fakat sen gerçekten çok güzel yazıyorsun =)

Neredeyse Kafasız Nick dedi ki...

Teşekkür ederim güzel insan! :)

Template by:
Free Blog Templates