İçinde bir şeyler eksiktir sanki. Arayıp bulamadıkların ya da bulup kaybettiklerin tek tek çarpar olur yüzüne. Yavaş yavaş hissedersin eksikliğini. Hani bir şeyleri görebilmek için biraz uzaktan bakmak gerekir ya bazen, öyle işte. Uzak bir şehirde, dilini bile bilmediğin bir ülkede, yaşadığın ve belki yaşayacağın onca güzel deneyime, zihnini meşgul edecek bir dolu şeye rağmen, şöyle durup düşünmeyi de öğrenirsin, her ne kadar hoşuna gitmese de düşündüklerin.
Yalnızlıktan da ötedir hissettiğin. Hayır yalnız değilsindir. İçinde bulunduğun bu haleti ruhiyenin kelime karşılığını yeni öğrenmişsindir. Eksiklik. Biri vardır dostundur, dostundan ötedir, birden gider. Tek başına kalmazsın belki ama bir şey artık yoktur hani... Çocukken biri saçlarını okşadığında hissettiğin o garip, masum his gibi. Yüzünü birinin göğsüne bastırıp hıçkıra hıçkıra ağlamak gibi. Hiçbir şey düşünmeden saatlerce gülmek gibi. Ve bunların hiç birini bir daha yaşayamayacağını bilmek gibi.
Sana da bağlı değildir bazı şeyler. Sen masumsundur, düşündüklerinin masum olduğundan da eminsindir. Bunda yanlış bir şey yoktur ki. Neden böyle olması gerektiğini anlamazsın. Ve anlatamazsın da başkalarına. Yalnızca, söylenmemesi gerekenler söylenmiştir. Ya da yaşanmaması gerekenler çıkıvermiştir ortaya. Zaman yanlıştır belki. Mekan veya. Bir şeylerin yanlışlığı onarılmaz bir eksikliğe sebep olmuştur ve artık elinden gelen hiçbir şey yoktur.
2 Maruzatım olacak:
Çok gerçek.Her sözcükte her cümlede kendimden bir şeyler buldum bu yazında.İnanılmaz keyifli ve bir o kadar da okunası yazıların var. =)
Çok teşekkür ederim Gözde. :) Okunduğumu ve bazen benim gibi hisseden birinin olduğunu bilmek güzel. :)
Yorum Gönder